Turkish - English
Turkish - English
German - English
French - English
Spanish - English
English Synonyms
Turkish - English Sentences
Synonyms
Sentences
Tools
Resources
About Us
Contact
Login / Register
Turn off the lights
Türkçe
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Synonyms
Tools
Resources
About Us
Contact
Login / Register
EN-TR
Turkish - English
German - English
Spanish - English
French - English
English Synonyms
Turkish - English Sentences
Turkish - English
French - English
Spanish - English
German - English
History
çok iş
Meanings of
"çok iş"
in English Turkish Dictionary : 4 result(s)
Category
Turkish
English
General
1
General
çok iş
overwork
n.
Idioms
2
Idioms
çok iş
a lot on (one's) plate
n.
3
Idioms
çok iş
full plate
n.
Speaking
4
Speaking
çok iş
too much work
n.
Meanings of
"çok iş"
with other terms in English Turkish Dictionary : 147 result(s)
Category
Turkish
English
Common Usage
1
Common Usage
çok az iş/çalışma/emek
lack of work
n.
General
2
General
çok iyi bir iş
a plum post
n.
3
General
çok kolay iş
snap
n.
4
General
az yoran ve çok kazandıran iş
rocking chair job
n.
5
General
çok emek isteyen iş
a demanding job
n.
6
General
çok iyi bir iş
a plum job
n.
7
General
çok kolay iş
child's play
n.
8
General
insana çok sıkıntı çektiren iş
ordeal
n.
9
General
başarı ihtimali az olup gerçekleşince kazancı çok olan bir iş
a long shot
n.
10
General
az zamana çok iş sığdırma zorunluluğu
time pressure
n.
11
General
çok iş bekleyen patron
a demanding boss
n.
12
General
çok kazanç getiren iş
money-spinner
n.
13
General
çok önemli iş adamı
baron
n.
14
General
çok etkili iş adamı
baron
n.
15
General
çok karlı iş
bonanza
n.
16
General
çok kazandıran iş
thrift [scottish]
n.
17
General
iş veya toplantı için en çok istenen veya sevilen kişilerin listesi
a list
n.
18
General
altından kalkamayacak kadar çok iş üstlenmek
overreach oneself
v.
19
General
çok iş görmek
go far
v.
20
General
pek çok gönüllü iş yapmak
do a lot of volunteer work
v.
21
General
iş yerinde çok fazla zaman harcamak
spend a lot of time at work
v.
22
General
savunmayı aynı anda çok fazla iş yapmaya zorlamak
open up
v.
23
General
çok ayrıntılı ve çok iş isteyen
elaborate
adj.
24
General
ufak ayrıntıları insanı çok uğraştıran (iş)
niggling
adj.
Phrasals
25
Phrasals
(bir iş üzerinde) çok sıkı çalışmak
bang (away) at
v.
Phrases
26
Phrases
(az el aş kotarır,) çok el iş kotarır
cheaper by the dozen
expr.
Proverb
27
Proverb
çok işe başlayan az iş bitirir
he who begins many things, finishes but few
28
Proverb
çok kişiyle yapılan iş eğri büğrü/eciş bücüş olur
a camel is a horse designed by a committee
29
Proverb
ağzı çok laf yapanın elinden pek iş gelmez
great talkers are little doers
Colloquial
30
Colloquial
çok zor iş
the devil
n.
31
Colloquial
çok kolay (iş)
blow-off
n.
32
Colloquial
çok kolay iş
child's play
n.
33
Colloquial
çok az iş/çalışma/emek
a bit of work
n.
34
Colloquial
iş hayatında çok çabuk yükselen kimse
go-getter
n.
35
Colloquial
iş hayatında çok çabuk yükselen kimse
ball of fire
n.
36
Colloquial
iş hayatında çok çabuk yükselen kimse
whizz-kid
n.
37
Colloquial
iş hayatında çok çabuk yükselen kimse
whiz-kid
n.
38
Colloquial
çok iş bekleyen kimse
ball-breaker
n.
39
Colloquial
çok iş bekleyen kimse
ball-buster
n.
40
Colloquial
çok kolay iş
blow off
n.
41
Colloquial
çok iyi bir iş yapmak
do a hell of a job
v.
42
Colloquial
kısa zamanda çok iş almak
job-hop
v.
43
Colloquial
az laf çok iş
less talk more work
expr.
44
Colloquial
çok iyi iş!
nice work! [uk]
exclam.
Idioms
45
Idioms
çok karlı bir fırsat/girişim/iş
gold mine
n.
46
Idioms
çok zor iş/görev
labor of hercules
n.
47
Idioms
çok zor iş/görev
a labour of hercules
n.
48
Idioms
çok güç iş/görev
labor of hercules
n.
49
Idioms
çok güç iş/görev
a labour of hercules
n.
50
Idioms
bir iş kolunda çok başarılı olan/önde gelen ve nüfuzlu kişi/şirket ya da kuruluş
big-time operator
n.
51
Idioms
bir iş kolunda çok başarılı olan/önde gelen ve nüfuzlu kişi/şirket ya da kuruluş
bto (big time operator)
n.
52
Idioms
iş yerlerinin olmadığı daha çok evlerin bulunduğu bölge
bedroom community
n.
53
Idioms
çok iş değiştirme
checkered career
n.
54
Idioms
çok iş değiştirme
a chequered career
n.
55
Idioms
çok para kazandıran iş
a nice little earner (brit)
n.
56
Idioms
çok para getiren karlı iş
cash cow
n.
57
Idioms
çok para getiren karlı iş
money-spinner
n.
58
Idioms
çok para getiren karlı iş
moneymaker
n.
59
Idioms
çok karlı iş
money spinner
n.
60
Idioms
çok para getiren karlı iş
money-maker
n.
61
Idioms
kısa sürede çok kazandıran karlı iş
land-office business
n.
62
Idioms
birine çok miktarda/ciddi eleştiri getirecek iş/dava
hospital pass
n.
63
Idioms
çok tehlikeli iş, plan ya da işlem
high-wire act
n.
64
Idioms
aynı anda yapılması mümkün olmayacak kadar çok iş/proje
lots of irons in the fire
n.
65
Idioms
aynı anda yapılması mümkün olmayacak kadar çok iş/proje
too many irons in the fire
n.
66
Idioms
çok zor bir iş
a devil of a job
n.
67
Idioms
çok vakit ve çaba gerektiren iş
a full-time job
n.
68
Idioms
çok vakit alan iş
a full-time job
n.
69
Idioms
çok karlı iş/faaliyet
a gold mine
n.
70
Idioms
çok kazançlı iş/faaliyet
a gold mine
n.
71
Idioms
az emek harcayıp çok para kazanılan iş/makam/durum
a gravy train
n.
72
Idioms
uzun vadede kolay yoldan çok para getiren iş/makam/durum
a gravy train
n.
73
Idioms
çok zor iş/görev
labor of hercules
n.
74
Idioms
çok güç iş/görev
labor of hercules
n.
75
Idioms
yapacak çok şey/iş
a lot on (one's) plate
n.
76
Idioms
yapılması gereken çok şey/iş
a lot on (one's) plate
n.
77
Idioms
çok fazla iş
a lot on (one's) plate
n.
78
Idioms
az konuşup çok iş yapan/çalışan kimse
a man/woman/person of action
n.
79
Idioms
az konuşup çok iş yapan/çalışan adam
man of action
n.
80
Idioms
çok kolay iş
a walk in the park
n.
81
Idioms
çok kolay iş
can of corn
n.
82
Idioms
az emek harcanan ama çok para kazanılan iş/makam/duruma gelmek
board the gravy train
v.
83
Idioms
az emek harcanan ama çok para kazanılan iş/makam/duruma gelmek
climb on the gravy train
v.
84
Idioms
az emek harcanan ama çok para kazanılan iş/makam/duruma gelmek
get on the gravy train
v.
85
Idioms
(her gerektiğinde) çok çalışarak iyi iş çıkarmak
answer the bell
v.
86
Idioms
çok kötü bir iş çıkarmak
make a poor fist of (something)
v.
87
Idioms
çok iyi bir iş çıkarmak
make a good fist of doing something
v.
88
Idioms
çok karlı bir iş yapmak
do a roaring trade
v.
89
Idioms
çok karlı bir iş yapmak
do a roaring business
v.
90
Idioms
çok iş yapmak
do a land-office business
v.
91
Idioms
(mağaza/iş yeri) çok rağbet gören ve kalabalık bir yerde olmak
be in the thick of something
v.
92
Idioms
çok para getiren bir iş olmak
be a licence to print money
v.
93
Idioms
çok iş yapmak
be doing a land-office business
v.
94
Idioms
çok iş yapmak
be doing a land-office business [us]
v.
95
Idioms
çok iş yapmak
be doing land-office business [us]
v.
96
Idioms
(bir şeyde) çok karlı bir iş yapmak
do a roaring trade (in something)
v.
97
Idioms
çok iş görmek
stand in good stead
v.
98
Idioms
çok laf az iş
all mouth and no action
expr.
99
Idioms
(az el aş kotarır,) çok el iş kotarır
cheaper by the dozen
expr.
100
Idioms
daha yapılacak çok iş var
there's a whole lot more work to be done
expr.
101
Idioms
çok iyi bir iş/parti/hikaye
a whale of a (job/party/story)
expr.
102
Idioms
çok ciddi iş
no laughing matter
expr.
103
Idioms
daha yapılacak çok iş var
there's a whole heap more work to be done
expr.
104
Idioms
laf çok iş yok
talk the talk ... walk the walk
expr.
105
Idioms
başımıza çok büyük iş açılır
there will be the deuce to pay
expr.
106
Idioms
(birinin) elinde/yapması gereken çok iş var
(one's) hands are full
expr.
Speaking
107
Speaking
çok iyi iş çıkartıyorsun
you're doing a great job
expr.
108
Speaking
ona hakkını vermelisin çok iyi bir iş çıkardı
you've really got to hand it to him he has done a fine job
expr.
109
Speaking
o çok iş ister
that will take a lot of work
expr.
Trade/Economic
110
Trade/Economic
bir çok iş dalında faaliyet gösteren şirket
composite company
n.
111
Trade/Economic
çok emek/çalışma/yetenek gerektiren iş/görev
demanding assignment
n.
112
Trade/Economic
çok karlı iş
roaring business
n.
113
Trade/Economic
çok karlı iş
roaring trade
n.
114
Trade/Economic
kısa sürede çok iş değiştiren kimse
job jumper
n.
115
Trade/Economic
kısa sürede çok iş değiştiren kimse
job hopper
n.
116
Trade/Economic
çok zengin iş adamı
business leader
n.
117
Trade/Economic
çok zengin iş adamı
big businessman
n.
118
Trade/Economic
büyük kar beklentisi taşıyarak çok az bilgi ve iş tecrübesi ile yapılan yatırım
flyer
n.
Industry
119
Industry
iş etkinliğinin en çok olduğu dönem
upcycle
n.
Computer
120
Computer
çok iş düzeni
multitasking
n.
121
Computer
en çok iş parçacığı
maximum threads
n.
Informatics
122
Informatics
çok iş parçacıklı
multithreaded
adj.
Construction
123
Construction
arazi üzerinde paletli ya da yığın halde her türlü yükün taşınması ve yüklenmesi gibi çeşitli işlerde kullanılan çok işlevli iş makinesi
telescopic handler
n.
124
Construction
arazi üzerinde paletli ya da yığın halde her türlü yükün taşınması ve yüklenmesi gibi çeşitli işlerde kullanılan çok işlevli iş makinesi
telehandler
n.
Slang
125
Slang
çok kolay iş
cinch
n.
126
Slang
çok/son derece zor (bir iş)
ball-buster
n.
127
Slang
çok kolay iş
breeze
n.
128
Slang
çok kolay iş
pushover
n.
129
Slang
çok para kazandıran iş
a money-spinner
n.
130
Slang
çok/son derece zor (bir iş)
ball-breaker
n.
131
Slang
çok kolay iş
duck soup
n.
132
Slang
çok kolay iş
piece of cake
n.
133
Slang
çok kolay iş
snap
n.
134
Slang
çok kolay iş
picnic
n.
135
Slang
çok kolay iş
walkover
n.
136
Slang
kalitesiz iş yapıp çok büyük paralar isteyen sahtekar tamirci
cowboy builder
n.
137
Slang
çok zor iş
bitch
n.
138
Slang
çok iş yüklemek
break (someone's) balls
v.
139
Slang
çok iş yüklemek
break (someone's) stones
v.
140
Slang
çok iş yüklemek
bust (someone's) balls
v.
141
Slang
çok iş yüklemek
bust (someone's) stones
v.
142
Slang
çok iş yüklemek
break someone’s balls
v.
143
Slang
kısa sürede çok iş çıkaran
ball-busting
adj.
British Slang
144
British Slang
çok zor bir iş
a cow of a job
n.
Modern Slang
145
Modern Slang
çok iyi iş anlaşması
a catch
n.
146
Modern Slang
(iş/çalışmak için) sabah çok erken kalkma
all morninger
n.
147
Modern Slang
toplumsal olaylarla ilgili sosyal medyadan paylaşım yapıp çok iş yapmış/yardımcı olmuşçasına yorulma
allyship fatigue
n.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of çok iş
×
Term Options
Correct / Suggest
French English Dictionary
Spanish English Dictionary
German English Dictionary
English Synonyms Dictionary
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy